Üzerine esmer bir umutsuzlukla dokülüveren binaların yargılamadan açtıkları ateş hattında kaçınılmaz bir aşk yaşanacak ve gece karanlığına asi bir ifadeyle uyum sağlamış çingene çadırları takvimlerdir koyunlarında sakladıkları kehanetleri haykıracaktı.
Bir bardak kırmızı şarap ve gazete kağıdına sarılı tarihi geçmiş kelimelerin açıklamaya yetmedigi sürgünler üzerine dikkatsizce yazılmış günahkar bir göçmenlik öyküsü tadında ezberlenecekti hayat.