<$B06 Şubat 20062>
<$BHapishane3>
<$B“Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.”
Bugün Pazar, Nazim Hikmet Ran
Açık bırakılmış pencereye bakan duvardaki muhtemelen siyah beyaz fotoğrafın üzerine inanılmaz bir titizlikle örtülmüş dantel kadar sabırlı olabilseydin, pazar günleri hapishane avlusundaki en yüksek noktadan dikkatlice bakıldığında görülebilen gecekondu tepesini anlatabilirdim sana. Hapishanede her şeyden çok neden hapishane şiirlerinin anlamını yitirdiğini açıklayabilirdim.
Küçükken çıktığım kavak ağacından inemediğimde korktuğum kadar korkmadım hiç bir şeyden. Belki en büyük hatam buydu benim. Ben en çok yalnızlıktan korktum. İşlediğim her cinayetin, her intiharın sebebi yalnızlıktı.
***
Ben de diğerleri gibi gidecektim bir gün. Pılımı pırtımı toplayıp terkedecektim senelerdir tanımlayamadığım bu kenti. Buna en çok kırlangıçlar üzülecekti. Bir de mutfak pencereleri…